31 Ocak 2010 Pazar

KABİLE

Yazdıklarım, yazmadılkarım, yazacaklarım hakkında bir yazı bu. Yazıyı buluyorum! Herşeyi başlatıyorum. Ben herşeyini ve herşey hakkında yazanlardanım. Bu beni aptal yapar mı? Hangi niyele okunduğuma bağlı. Niyet kötüsüye, herşey bahanedir. Yazdığıma inanırım ben. Başkası inanmasa da olur. Herşey gözüme yazı gibi gözükür çoğu zaman. MATRİX! Heykelleşmek gibi bir niyetim yok. Büstüm çirkin olur zaten. Bir kabile var. Kabilenin büyücüsüyüm sanki. Kabilenin nüfusu:1(bir)! Çadırıma giriyorum, tütsülerimi yakıyorum. Sancılar,sanrılar! Yazıyorum sonra. Şaman oluyorum, pagan oluyorum. İlkelim ilk insanlar gibi yazarken. Yazmaya karar verdiğim şeyi yazmadığımı görüyorum yazı bittiğinde. Gülümsüyorum :) Nasıl yazacağım? Nerden başlayacağım? derken, durduramadığım anlar oluyor kendimi. Bir cümle lazım bana. Bir cümleyle başlıyor herşey. Bir cümleyle de bitiyor. Bir kaç yerde, bir kaç formda, bir çok şey yazıyorum. Aralarına çizgiler çekiyorum. Adreslerini ayırıyorum artık. İçeriklerine göre dosyalıyorum yazdıklarımı. Kendi varlığımın kütüphanesi! Düşkünüm yazmaya, itiraf ediyorum. Gevezeyim yazarken, kabul ediyorum. Yazdığımı okunaklı yazmaya çalışıyorum, okunsun istiyorum. El yazımla yazıyorum. Bana benzesin istiyorum yazdıklarım. Burnu hariç! Benim gibi baksın, benim gibi koksun, benim gibi gülsün istiyorum. Kim bilir, belki gamzeleri bile olur yazdıklarımın. Spor yazıyorum çünkü spor yapıyorum, spor izliyorum. Bir spor otoritesi gibi değil de, spor yapan, spor izleyen biri gibi yazıyorum. Göze girmeye çalışmıyorum. Kana susamıyorum. Lafımı esirgemiyorum da. Savaşsa yazmak, yastık savaşı olsun istiyorum yazdıklarım! Fikir yazıyorum bazı zamanlar çünkü düşünüyorum. Deniyorum! Düşündüğümü savunuyorum, yazı en büyük mütetefikim oluyor. 'Yazı şahidim olsun ki...' diyorum. Küçük hikayeler karalıyorum. Anılarımla buluşturuyorum onları,karıştırıyorum. Uydurmaya da başlayacağım yakında! Şimdiden haber veriyorum!

1 yorum: